#HAYATEVESIGAR

Yumurtalık kistleri en çok doğurganlık dönemindeki kadınlarda sık görülür ve bu kistlerin çoğu iyi huyludur. Her kadında hayatının bir döneminde yumurtalık kisti oluşabilir ve bunların çoğu herhangi bir tedavi gerektirmeden kendiliğinden kaybolur. Yumurtalık ergenlik dönemi ile birlikte hormonlar üreterek adet kanamasının oluşmasını sağlarlar. Yumurtalıklar ayrıca her ay yumurtalık içerisinde bir yumurta hücresi oluşturup olgunlaştırarak sonra yumurtlama (ovulasyon) denilen işlevle bu hücreyi döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüpü içine göndermektedir.Gebelik oluşmadığı takdirde yumurta hücresi yok olur adet kanaması başlar ve yumurtalıklar tekrar yumurta oluşturma sürecine girer. Yumurtalıklarda her ay oluşan yumurta hücresi follikül adı verilen sıvı dolu bir kesecik içerisindedir.

Bu follikül yumurtlama sürecinde 18-20 mm civarında bir çapa ulaşır ve hormon salgısının artmasıyla en zayıf yerinden genellikle adetin 14. günü civarında çatlayarak içindeki olgunlaşan yumurta hücresini serbest bırakır. Bu kese daha sonra Corpus Luteum (sarı cisim) denilen bir yapıya dönüşerek gebelğin devamlılığı için gerekli olan progesteron hormonu salgılamaya devam eder. Bazı durumlarda folliküller çatlamaz ve fazlasıyla büyüyerek kist dediğimiz oluşumlara neden olur. Yumurtalık kistleri kist duvarı denilen bir kapsül ile etraf dokulardan ayrımlaşan için sıvı dolu oluşumlardır.Bu oluşumların çoğu fazla büyüseler bile adet dönemi ile birlikte dökülmektedir.Bir kısmı ise adetle beraber dökülmez vücutta kalarak büyümeye devam eder ve adetlerde düzensizlik yaratarak belirti verirler.Bir kısmı da herhangi bir belirti vermez ve tesadüfen muayene sırasında tespit edilirler.